3 Ocak 2014 Cuma

SU'yun İKİ YAKASI_ Kent(d)imize Ne Yaptık? Fotoğraf Yarışması_ Yok edilemeyen Güzellik Jüri Ödülü_2013


“SU’YUN İKİ YAKASI” İstanbul- Tuzla, Mayıs’ 2007
Karasallaşan ve betonlaşan bu şehir  Tuzla’da yaşam alanının avlusunda da kendini gösteriyor: “Barınaklar, balıkçılar ve ağlar su yolunda susuzlaşan sokaklarda kendine yer buluyor”

-bir AKARSU’yun İKİ YAKASI- İstanbul- Renklidir bu şehir! – Toprağın renginden denizin mavisine ağacın yeşilinden betonun grisine-  Tüm bu renklerin arasından bir akarsu geçer, yer yer – zaman zaman biriktirdiklerini gelir- getirir- bırakır kıyıya. Yaşamdır o tüm çokluklarıyla! Gözümüze seyr-ü sefa ettiren, gözümüz gibi baktığımız. Onun sayesindedir bu koca kente tutunmak boğulmadan, O’ dur kıyısında , üstünde tutan! Birikenlerdir su ile karanın eşiğinde yer alan!
Bu akarsu şehrinin debisi bir debdebenin zaman içindeki miktarıdır. İşte tam da gün gelir o su taşar hırsla, büyür kabarır - yatağı sıkışır- sular, mekanlar, yaşamlar, kentte kurulan tüm ağlar! Günün sonunda yenmiştir vurgun. Kent aşınır-  taşar sel olur, sular çekildiğinde bir de bakmışız ki götürdüklerinin yanında kalanlar hala o kenti anlatmaya yeter de artar; dokuyu- hayatı ve yaşamın hallerini yalar geçer, geriye izler kalır.

Ağlardır ya bu yerde de tutunma biçimi! Yaşayanın nefesidir ağın her suya giriş çıkışı, kıyısında oluşu! O yerin anıdır, belleğidir, yerleşiktir. Hala renkli, üst üste dipdibedir.  Ağlarda kalan tuz Tuzla’nın bir sokağındaki bir evin avlusunda birikmeye devam ediyor. Sular kabarsa da, şiddetle  yaşama kastedilse de eski alüvyonlar gibi sular altında kalmayan yaşam alanıdır bu avlu. Şimdi bu avlu bir barınak, dünün tadı tuzu ekmeği,bugünün tuzlu asisi -bu şehri bırakmayacak kadar iki yakasına yapışmış  avludaki iki yaka  asidir-   Durur öylece bir gün yine su yolunu bulur diye…

2 Haziran 2008 Pazartesi

SULUKULE_


SULUKULE- için çalışma...2008